Woman at War, sanayicilere karışı savaş açan çevre aktivisti bir kadının, evlat edinme başvurusu kabul edilince değişen yaşamını konu ediyor. Halla, işini seven bir koro şefidir. Genç kadın aynı zamanda İzlanda’nın tabiatını, sanayi yıkımından kurtarmaya çalışan bir aktivisttir. Politikacılar tarafından yönlendirilen sanayiciler, İzlanda arazileri için büyük bir tehdit oluşturur. Yaşananlar karşısında genç kadın, İzlanda topraklarını korumak için alüminyum endüstrisine karşı savaş ilan eder. Sanayicilere karşı giriştiği bu zorlu mücadelede kısa sürede alüminyum endüstrisinin belası haline gelir. “Dağların Kadını” olarak anılmaya başlayan Halla, fabrikaların çalışmasını engellemek için her şeyi göze alır. Tam da bu dönemde aldığı bir haber tüm hayatını değiştirir. Hanna, uzun süredir evlat edinmek için mücadele vermiştir ve sonunda beklediği yanıt gelir. Bir kız çocuğu evlat edinmeye hak kazanan Halla, hayalleri arasına seçim yapmak zorunda kalacaktır.
Konu güzel fakat filme artık komedi mi olsun diye koymuşlar ne için koymuşlar anlamadığım aptal müzisyenler yüzünden filmi piç etmişler.
Herhalde durgun olduğu için millet sıkılmasın diye koymuşlar onları.
Dünyanın her yerinde savaşlar varken, çocuk-kadın- yaşlı demeden insanlar öldürülürken (Bunların %90 nı Müslümanlar oluşturuyor) Batının şu doğaya gösterdiği yapmacık tepkilerle kendini kahraman göstermesine iğreniyorum. Doğanın zarar görmesine hepimiz karşıyız ama öncelik insanlıktır. Dünya insanlığın hizmetine sunulmuştur. İnsanlıktan nasibini almamış batıya fazla inanmayın
Iyi bir film; belli bir duyarliligi isliyor. Doganin her gecen gun tahrip edilisi, ozellikle diger canli turlerinin yasam alanlarini ya son derece daraltiyor ya da tamamen yok ediyor. Fakat mesele su ki, politik mucadelenin salt ekolojiye indirgenmesine zemin hazirlayanlar ile dogayi futursuzca katledenler ayni eller gibi. Yani, butun yollar yine Roma’ya cikiyor! Bu yuzden, cok boyutlu bir politik mucadele sart! Indirgemecilik her zaman mucadelenin olu dogmasina neden olmustur, olacaktir.
Yine de kadinin bireysel sabotaj eylemleri, yapraklarin artik kipirtisizliga dogru meylettigi gunumuz dunyasinda bir cirpinis olarak bile bir deger ifade ediyor. Filmin kahramaninin evlad edinmesi de ozellikle cok cocuklulugun dunyaya nasil bir bela oldugunu da dolayli olarak vurguluyor sanki. Cunku artan nufus bir yandan ekonomik paylasim savasini kizistirip daha da bilerken, ote yandan bu yeni kalabaligin barinma ve beslenmesi icin doganin daha fazla tahribatina ve diger canli turlerinin yasam alanlarinin ise daha da darlamasina yol aciyor. Kanimca tek cocuktan fazlasi vicdanlara birakilmamali, Birlesmis Milletler bununla ilgili devletleri ortak bir anlayisa zorlamalidir. Insanin diger canlilar karsisinda kendisini ustun goren simarikligina artik son vermeliyiz. Kapitalizme daha fazla emek gucu yetistirmek ve diger canlilarin yasam alanlarini yok etmenin etik bir yani olmasa gerektir. Dogada insan ve diger canli nufusu belli bir denge olusturmalidir. Insan sadece baska canli turlerinin degil, dogayi futursuzca tahrip etmekle eninde sonunda kendi yasam alanini da yok edecektir/etmektedir.
Iyi bir film; belli bir duyarliligi isliyor. Doganin her gecen gun tahrip edilisi, ozellikle diger canli turlerinin yasam alanlarini ya son derece daraltiyor ya da tamamen yok ediyor. Fakat mesele su ki, politik mucadelenin salt ekolojiye indirgenmesine zemin hazirlayanlar ile dogayi futursuzca katledenler ayni eller gibi. Yani, butun yollar yine Roma’ya cikiyor! Bu yuzden, cok boyutlu bir politik mucadele sart! Indirgemecilik her zaman mucadelenin olu dogmasina neden olmustur, olacaktir.
Yine de kadinin bireysel sabotaj eylemleri, yapraklarin artik kipirtisizliga dogru meylettigi gunumuz dunyasinda bir cirpinis olarak bile bir deger ifade ediyor. Filmin kahramaninin evlad edinmesi de ozellikle cok cocuklulugun dunyaya nasil bir bela oldugunu da dolayli olarak vurguluyor sanki. Cunku artan nufus bir yandan ekonomik paylasim savasini kizistirip daha da bilerken, ote yandan bu yeni kalabaligin barinma ve beslenmesi icin doganin daha fazla tahribatina ve diger canli turlerinin yasam alanlarinin ise daha da darlamasina yol aciyor. Kanimca tek cocuktan fazlasi vicdanlara birakilmamali, Birlesmis Milletler bununla ilgili devletleri ortak bir anlayisa zorlamalidir. Insanin diger canlilar karsisinda kendisini ustun goren simarikligina artik son vermeliyiz. Kapitalizme daha fazla emek gucu yetistirmek ve diger canlilarin yasam alanlarini yok etmenin etik bir yani olmasa gerektir. Dogada insan ve diger canli nufusu belli bir denge olusturmalidir. Insan sadece baska canli turlerinin degil, dogayi futursuzca tahrip etmekle eninde sonunda kendi yasam alanini da yok edecektir/etmektedir.
j.hevi meseleyi hiç anlamamış.hemi de kapitalizme karşı görüş sarfettiğini zannederek ırkçı ve faşizan fikirleriyle tam da onların ekmeğine yağ sürüyor.hay gidi hay
Miden büleniyorse izleme müslümanları kimse oldurmese bile birbirini öldürürler.Avrupa insanını ve siyasetini birbirine karıştırma bizler çokta iyi bı bök değiliz önce kendi sistemimizi düzeltmemiz lazımki başkasına bök atalım
guzel film sessiz sakin durgun ilginc
0
0
Konu güzel fakat filme artık komedi mi olsun diye koymuşlar ne için koymuşlar anlamadığım aptal müzisyenler yüzünden filmi piç etmişler.
Herhalde durgun olduğu için millet sıkılmasın diye koymuşlar onları.
0
0
Spoiler içeren alan
0
0
Dünyanın her yerinde savaşlar varken, çocuk-kadın- yaşlı demeden insanlar öldürülürken (Bunların %90 nı Müslümanlar oluşturuyor) Batının şu doğaya gösterdiği yapmacık tepkilerle kendini kahraman göstermesine iğreniyorum. Doğanın zarar görmesine hepimiz karşıyız ama öncelik insanlıktır. Dünya insanlığın hizmetine sunulmuştur. İnsanlıktan nasibini almamış batıya fazla inanmayın
0
1
Iyi bir film; belli bir duyarliligi isliyor. Doganin her gecen gun tahrip edilisi, ozellikle diger canli turlerinin yasam alanlarini ya son derece daraltiyor ya da tamamen yok ediyor. Fakat mesele su ki, politik mucadelenin salt ekolojiye indirgenmesine zemin hazirlayanlar ile dogayi futursuzca katledenler ayni eller gibi. Yani, butun yollar yine Roma’ya cikiyor! Bu yuzden, cok boyutlu bir politik mucadele sart! Indirgemecilik her zaman mucadelenin olu dogmasina neden olmustur, olacaktir.
Yine de kadinin bireysel sabotaj eylemleri, yapraklarin artik kipirtisizliga dogru meylettigi gunumuz dunyasinda bir cirpinis olarak bile bir deger ifade ediyor. Filmin kahramaninin evlad edinmesi de ozellikle cok cocuklulugun dunyaya nasil bir bela oldugunu da dolayli olarak vurguluyor sanki. Cunku artan nufus bir yandan ekonomik paylasim savasini kizistirip daha da bilerken, ote yandan bu yeni kalabaligin barinma ve beslenmesi icin doganin daha fazla tahribatina ve diger canli turlerinin yasam alanlarinin ise daha da darlamasina yol aciyor. Kanimca tek cocuktan fazlasi vicdanlara birakilmamali, Birlesmis Milletler bununla ilgili devletleri ortak bir anlayisa zorlamalidir. Insanin diger canlilar karsisinda kendisini ustun goren simarikligina artik son vermeliyiz. Kapitalizme daha fazla emek gucu yetistirmek ve diger canlilarin yasam alanlarini yok etmenin etik bir yani olmasa gerektir. Dogada insan ve diger canli nufusu belli bir denge olusturmalidir. Insan sadece baska canli turlerinin degil, dogayi futursuzca tahrip etmekle eninde sonunda kendi yasam alanini da yok edecektir/etmektedir.
0
0
Spoiler içeren alan
Yine de kadinin bireysel sabotaj eylemleri, yapraklarin artik kipirtisizliga dogru meylettigi gunumuz dunyasinda bir cirpinis olarak bile bir deger ifade ediyor. Filmin kahramaninin evlad edinmesi de ozellikle cok cocuklulugun dunyaya nasil bir bela oldugunu da dolayli olarak vurguluyor sanki. Cunku artan nufus bir yandan ekonomik paylasim savasini kizistirip daha da bilerken, ote yandan bu yeni kalabaligin barinma ve beslenmesi icin doganin daha fazla tahribatina ve diger canli turlerinin yasam alanlarinin ise daha da darlamasina yol aciyor. Kanimca tek cocuktan fazlasi vicdanlara birakilmamali, Birlesmis Milletler bununla ilgili devletleri ortak bir anlayisa zorlamalidir. Insanin diger canlilar karsisinda kendisini ustun goren simarikligina artik son vermeliyiz. Kapitalizme daha fazla emek gucu yetistirmek ve diger canlilarin yasam alanlarini yok etmenin etik bir yani olmasa gerektir. Dogada insan ve diger canli nufusu belli bir denge olusturmalidir. Insan sadece baska canli turlerinin degil, dogayi futursuzca tahrip etmekle eninde sonunda kendi yasam alanini da yok edecektir/etmektedir.
0
0
j.hevi çok gaza geliyorsun a.k oy oy oy…
0
0
J. Hevi boylesi bir yorumdan sonra izleme keyfi kalmıyor insanda. Yorumunuz az ve öz olsun lütfen…
0
0
j.hevi meseleyi hiç anlamamış.hemi de kapitalizme karşı görüş sarfettiğini zannederek ırkçı ve faşizan fikirleriyle tam da onların ekmeğine yağ sürüyor.hay gidi hay
0
0
Spoiler içeren alan
0
0
Miden büleniyorse izleme müslümanları kimse oldurmese bile birbirini öldürürler.Avrupa insanını ve siyasetini birbirine karıştırma bizler çokta iyi bı bök değiliz önce kendi sistemimizi düzeltmemiz lazımki başkasına bök atalım
0
0