İsviçreli ressam ve heykeltıraş Alberto Giacometti, Paris'te eski dostu Amerikalı yazar James Lord’a rastlar. James Lord'un enteresan bir yüzü olduğu için onun portresini çizmek ister. Giacometti'nin ısrarı karşısında gururu okşanan Lord, çizimin yalnızca birkaç gün süreceğini düşünerek kabul eder. Fakat çalışmalar başlayıp üzerinden haftalar geçmesine rağmen portrenin bitmemiş olması karşısında Lord, bu kararsız dahi tarafından tüm yaşamına el konulduğunu fark eder. Keyif ve hayal kırıklığı arasında gidip gelen Lord, en sonunda Giacometti’nin kaotik aklının matematiğini çözümler ve bizler de onlarla birlikte bir dahinin başyapıtlarından birinin tamamlanışına şahit oluruz.
Mekan ve dekor ozellikle hosuma gitti. Film bence iyi, oyunculuk da. Fast food ve Fast film caginda agir tempolu bulanlar cok olur, oyle de sayilir; ama bir filmin kalitesi tek basina hiziyla olculemez. Bazen ve belki de pek cok zaman bu olcut geri teper.
Bir sanatcinin son eserini yaparkenki hayati, duygulari, icinde bulundugu ortam… Etrafindakiler… Onlarin hayatlari… Ve sanatcinin kaciklik cizgisinden esintiler…
Bunlar “icimizdeki cani”yi tatmin eden ya da bir parca et verip teskin eden bol kanli siddet filmlerden daha az onemli degiller… Hic degilse 20. yy’da bir idole ve bir kliseye donusen Picasso disinda baska sanatcilarin varligini tekrar duyumsatmasi adina…
Simdi Lord’un, Giacometti’nin karsisindaki sandalyeye oturusu gibi ekranin karsisina kurulun ve sanat eserinin ortaya cikmasi icin biraz disinizi sıkın…
Sıkıcı geldi bana. Herkesin zevki değişir tabi.
0
0
Mekan ve dekor ozellikle hosuma gitti. Film bence iyi, oyunculuk da. Fast food ve Fast film caginda agir tempolu bulanlar cok olur, oyle de sayilir; ama bir filmin kalitesi tek basina hiziyla olculemez. Bazen ve belki de pek cok zaman bu olcut geri teper.
Bir sanatcinin son eserini yaparkenki hayati, duygulari, icinde bulundugu ortam… Etrafindakiler… Onlarin hayatlari… Ve sanatcinin kaciklik cizgisinden esintiler…
Bunlar “icimizdeki cani”yi tatmin eden ya da bir parca et verip teskin eden bol kanli siddet filmlerden daha az onemli degiller… Hic degilse 20. yy’da bir idole ve bir kliseye donusen Picasso disinda baska sanatcilarin varligini tekrar duyumsatmasi adina…
Simdi Lord’un, Giacometti’nin karsisindaki sandalyeye oturusu gibi ekranin karsisina kurulun ve sanat eserinin ortaya cikmasi icin biraz disinizi sıkın…
0
0
Süper.
0
0