Yaşlı bir halk şarkıcısı, şarkılarıyla bir lağım işçisini intihara teşvik etmekle suçlanıyor. Asliye mahkemesinde görülen davada hem kentin sıradan insanlarının hem de hâkim ve savcılarının sıradan yaşamlarına tanık oluyoruz..
Site filmin açıklamasına, “sıradan yaşam” ifadesi koymuş. “Sıradan bir gün.” denilebilir. Bu o günün diğer günlerden farklı geçmediğini anlatabilir bizlere. Sıradan bir kemer, sıradan bir eşya, vs. denildiğinde basitlik, farksızlık, değersizlik ifade edilmiş olur. Hatta genel tutuma bakılıp sıradan bir tavır da denilebilir. Sıradan bir espri de olabilir hatta. Hiçbir özelliği ve yakınnındakilere nazaran üstünlüğü olmayan şeyler anlamındadır.
Oysa hiçbir yaşam sıradan değildir. Yaşam uzun soluklu bir serüvendir. Yaşayanın duyguları, düşünceleri devrededir. Bu sebeple aynı olayı, aynı anda yaşayanlar için bile farklıdır. Zira herkes özel yaratılmıştır. Asla sıradanlaştırılamaz. Psikolojileri, hayat şartları aynı kefeye konulamaz. İnsanlara elma, armut, masa, sandalye muamelesi yapılamaz.
Burada asıl sıradan olan, karşılarında istedikleri gibi yönetebilecekleri, sömürecekleri tek kalıp insan görmek isteyenlerin, bu isteklerini karşı konulamaz bir emir telakki eden zombileştirdikleri beyinler sayesinde, tekraren aynı beynelmilel suçu işlemeye kendilerinde hak görme ve uygulama eylemleridir.
Bu eylemler, faili küresel güçler tarafından, üstenci bir bakış açısıyla kendilerince sıradanlaştırılmıştır. Yaradılış gayesini kavrayan her insan, kendilerini makine, robot veya program olarak gören bu şer güçlere itiraz etmeli, “ben de en az senin kadar özelim.” demeli ve insanların sıradan olmadıkları için yaşamlarının da sıradan olamayacağını, hak, hukuk, adalette eşit olduklarını, güçlünün, zenginin, makam sahibi olan kişilerin doğrudan haklı sayılamayacağını, haklının güçlü sayılması gerektiğini kabul ettirmelidir.
Aynı kabul devletler ve milletler söz konusu olduğunda da geçerlidir. Farklılıklara, kıyas yapılanların hakkına girilmedikçe, zarar vermedikçe saygı gösterilmek ve farklılıklarını yaşama imkânları verilmek zorundadır.
@Filiz: ya bu kadar yaziyi oturup yazdigin icin tebrik ederim, Ben daha ilk paragrafinda biraktim okumayi, film icin bu kadar yazi yazmana gerek var mi. elestirmenler bile yazmiyorlar bu kadar uzun, bu nedir arkadas yahu…. 🙂
Hint filmlerinin IMDB puanından en az 2 bence 3 ya da 4 puan düşerek değerlendirmelisiniz. Belli ki kendi filmlerini oylarken objektif olamıyorlar, Hint filmleri genellikle başkaları tarafından izlenip puan verilmiyorlar ve Hindistan cidden yüksek nüfuslu bir yer. Benim bu film için puanım 5.
fazla Nihat Genç izlemişsin filiz 🙂 ama dediklerin dogru elbette. bu film yerine senaryosu özgün olan DON 1 ve 2 filmini seyredin. shahrukh khan oynuyor ben çok begendim. aksiyonu iyi, merak icinde bırakıyor ve 2. filmin sonunda büyük süprizli final var.
Site filmin açıklamasına, “sıradan yaşam” ifadesi koymuş. “Sıradan bir gün.” denilebilir. Bu o günün diğer günlerden farklı geçmediğini anlatabilir bizlere. Sıradan bir kemer, sıradan bir eşya, vs. denildiğinde basitlik, farksızlık, değersizlik ifade edilmiş olur. Hatta genel tutuma bakılıp sıradan bir tavır da denilebilir. Sıradan bir espri de olabilir hatta. Hiçbir özelliği ve yakınnındakilere nazaran üstünlüğü olmayan şeyler anlamındadır.
Oysa hiçbir yaşam sıradan değildir. Yaşam uzun soluklu bir serüvendir. Yaşayanın duyguları, düşünceleri devrededir. Bu sebeple aynı olayı, aynı anda yaşayanlar için bile farklıdır. Zira herkes özel yaratılmıştır. Asla sıradanlaştırılamaz. Psikolojileri, hayat şartları aynı kefeye konulamaz. İnsanlara elma, armut, masa, sandalye muamelesi yapılamaz.
Burada asıl sıradan olan, karşılarında istedikleri gibi yönetebilecekleri, sömürecekleri tek kalıp insan görmek isteyenlerin, bu isteklerini karşı konulamaz bir emir telakki eden zombileştirdikleri beyinler sayesinde, tekraren aynı beynelmilel suçu işlemeye kendilerinde hak görme ve uygulama eylemleridir.
Bu eylemler, faili küresel güçler tarafından, üstenci bir bakış açısıyla kendilerince sıradanlaştırılmıştır. Yaradılış gayesini kavrayan her insan, kendilerini makine, robot veya program olarak gören bu şer güçlere itiraz etmeli, “ben de en az senin kadar özelim.” demeli ve insanların sıradan olmadıkları için yaşamlarının da sıradan olamayacağını, hak, hukuk, adalette eşit olduklarını, güçlünün, zenginin, makam sahibi olan kişilerin doğrudan haklı sayılamayacağını, haklının güçlü sayılması gerektiğini kabul ettirmelidir.
Aynı kabul devletler ve milletler söz konusu olduğunda da geçerlidir. Farklılıklara, kıyas yapılanların hakkına girilmedikçe, zarar vermedikçe saygı gösterilmek ve farklılıklarını yaşama imkânları verilmek zorundadır.
0
0
@Filiz: ya bu kadar yaziyi oturup yazdigin icin tebrik ederim, Ben daha ilk paragrafinda biraktim okumayi, film icin bu kadar yazi yazmana gerek var mi. elestirmenler bile yazmiyorlar bu kadar uzun, bu nedir arkadas yahu…. 🙂
1
0
filizin yazdıkları hatırına seyrettim
0
0
ama vasat bir film.şunu söylemek mümkün garibin bir kez ters gitmesin işi muhallebi yerken kırılır dişi..hay gidi hay
1
0
Hint filmlerinin IMDB puanından en az 2 bence 3 ya da 4 puan düşerek değerlendirmelisiniz. Belli ki kendi filmlerini oylarken objektif olamıyorlar, Hint filmleri genellikle başkaları tarafından izlenip puan verilmiyorlar ve Hindistan cidden yüksek nüfuslu bir yer. Benim bu film için puanım 5.
0
0
fazla Nihat Genç izlemişsin filiz 🙂 ama dediklerin dogru elbette. bu film yerine senaryosu özgün olan DON 1 ve 2 filmini seyredin. shahrukh khan oynuyor ben çok begendim. aksiyonu iyi, merak icinde bırakıyor ve 2. filmin sonunda büyük süprizli final var.
0
0