Neruda, aşk çok kısa, unutmak ise çok uzun diye yazmıştı. (Filmden)
Kim demiş hikâye anlatıcılığı sona eriyor diye! Dünyanın en eğlenceli ama güvenilmez hikâye anlatıcılarıyla tanışmaya ne dersiniz? Sarah Polley, hem yönetmen hem de adeta bir detektif gibi kendi ailesini sorguya çekiyor. Geçmiş bilgi kırıntıları arasında kayboluyor, onları birbiriyle çarpıştırıyor. Bir süre sonra itirafların, gerçeklerin, aile hikâyelerinin değişik bakış açılarından anlatılınca ne kadar farklılaştığını ortaya koyuyor.
Bütün duyduklarımız başka yönlere doğru çatallanmaya başlıyor. Hayır, bu artık sıkılmaya başladığımız türden bir postmodern anlatı denemesi değil; aksine hakikatin ve belleğin kaypaklık anlarının yakalandığı oldukça yaratıcı ve inanılmaz etkileyici bir belgesel. Polley, özünde oldukça kişisel bir meseleden yola çıkıyor ama bunu kendi hikâyelerimizin bizi birey ve aile olma yönünde nasıl şekillendirdiğini araştıran büyüleyici bir yolculuğa dönüştürüyor.
bu da benim ilk yorumum ve içimde kalmasın 🙂 film bile demek istmeyen arkadaş. zaten belgesel türünde olduğunu yazmışlar 🙂 neyin kafası anlamıyorum gerçekten. herkese iyi seyirler. son zamanların en iyi film paylaşım sitesi olduğu için de admin e sevgiler ve başarılar 🙂
Pek çok kişisinin sevmeyeceği türden bir film diye düşünüyorum, farklı ve garip geldi bana sonuna kadar sabredip izleyebilirsiniz.
0
0
1 puan bile çok bu filme.film bile dimek istemiyorum ya şaka gibi saçma ya
0
0
bu da benim ilk yorumum ve içimde kalmasın 🙂 film bile demek istmeyen arkadaş. zaten belgesel türünde olduğunu yazmışlar 🙂 neyin kafası anlamıyorum gerçekten. herkese iyi seyirler. son zamanların en iyi film paylaşım sitesi olduğu için de admin e sevgiler ve başarılar 🙂
0
0